MİMAR SİNAN USTA’NIN TALEPLERİ – 09.04.2013
Ben Mimar Koca Sinan!
Bugün 9 Nisan, bu güzel kentinize yeniden geldim. Bundan sonra her 9 Nisan’da kentinize geleceğim. Kentinizi bir uçtan bir uca dolaştım. Dört bir taraftan eserim Selimiye’ye baktım. Gördüklerimi ve duyduklarımı sizlerle paylaşmak isterim.
Bu okuduklarım Edirne’mizin yeni Şehr-i emini’ne iletmek adınadır. Kendisini kutlarken bu ağır görevi de kentli ile birlikte kendisine veriyorum. Seçimle veya atama ile gelenler; gelirler giderler ama benim eserlerim kalıcıdır.
Ve diyorum ki; ben, mimarlık ve mühendisliğimi, yaşadığım beşeri âleme vakfetmeyi bir borç bildim.
Benim eserlerim toplumun bütün insanlarıyla buluşabilecek özelliktedir.
O yüzden, yalnız güç sahiplerinin değil, bütün bir toplumun kültürünü aksettirir.
Sizler! Size sesleniyorum ey kentin yöneticileri…
Ve de bu Şehr-i Edirne’de yaşayan, bu şehri seven, bu şehre gönül veren, sahiplenen, tarihine, geçmişine değer veren, köklerini yarına taşıyacak olanlar…
İki yıl önce ustalık eserim Selimiye Camii önünde el ele vererek bu kente sahip çıkacağız dediniz. Hep birlikte söz verdiniz. Beni mutlu ve bahtiyar ettiniz.
Geçen yıl ucube yapı ve tabelalardan rahatsız olduğum için Saraçlar Caddesi’nin başından, Ali Paşa Çarşı’sının yanından seslendim. Ancak pek bir değişiklik olmadığını görüyorum.
Bu yıl da eserimin önünde açtığınız bu çukurların başından size seslenmek istedim. Benden önceki dönemleri dikkate almadan etrafımı kazdınız ve bedenimde derin bir gedik oluştu. Çıkan eserleri de öylece bıraktınız. İçleri çöp doldu. Öncüllerim olan Roma surlarına da aynı revayı gördünüz. Önceden planlanmadan açılan bu çukurlar yerine, planlı programlı işler yapmanızı isterdim. Eserimin etrafını güzelce saran ağaçlarımı yok etmişsiniz. Oysa eserimi gölgeleyen yüksek beton yığınlarını çirkin yapıları görmezden gelmeye devam ediyorsunuz. Ben çok sevdiğim ağaçlardan yeşilden değil beton ucubelerinizden, yabancı kelimeler içeren tabelalarınızdan rahatsız oluyorum.
Ancak görüyorum ki kentimin parklarının yeşil alanlarının korunması için “Kıymet”li hemşerilerim kepçelerin önüne dikiliyor. Bundan gurur duydum. Herkesi yaşadığı yere sahip çıkmaya çağırıyorum, bu kentli olmanın, kenti sahiplenmenin gereğidir.
Yine duydum ki şehrin güneyden girişine, şehir stadının olduğu yere AVM yapmayı bütün Edirneliler istemiyormuş. Buna çok memnun oldum. Umarım hepiniz sözünüzde durursunuz.
Bu şehirde yaşayan, bu şehri seven, bu şehre gönül veren, sahiplenen; tarihine, geçmişine değer veren, köklerini yarına taşıyacak olanlar!
Şehrin ve eserimin siluetini bozmaya çalışanları elbirliğiyle engellemelisiniz. Şehrin stadının olduğu yere AVM yapılmasına asla ama asla izin vermeyiniz. Şunu bilin ki, size rağmen bu kente hiç kimse bir şey yapamaz! Bu kavga var olma kavgasıdır bu böyle biline…
Yine şunu bilin ki eserim sadece size ait değil, bütün dünyaya mirastır, emanettir…
Ben Mimar Koca Sinan!
9 Nisan bundan böyle sade bir anma günü olmasın!
Bütün gayretlerinizin meyvelerini toplama günü olsun!
Ki, Ruhum Şad’olsun!
Bugün Umut Olsun!
Yarın Bayram Olsun!
İnsanlığa miras olsun!
Henüz yorum yapılmamış.