SEÇİLECEK CUMHURBAŞKANI VE VEKİLLERİMİZDEN TALEPLERİMİZDİR

Ülkemizde uygulanan bilime aykırı politikalar sonucunda sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımız, hava ve toprak kirletilmiş, ekoloji bozularak telafisi olanaksız sorunlar yaratılmıştır.

Oysa Anayasanın 56. maddesine göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Yasal olarak imza atıp kabul ettiğimiz uluslararası ve ulusal mevzuatımıza göre de yaşam hakkının ancak sağlıklı ve dengeli bir çevrede gerçekleşebileceği belirtilmektedir. Ülkemiz, mevcut ve planlanan kirli ve eski teknolojiler olan termik santraller, nükleer santraller, çimento fabrikaları ve demir çelik fabrikaları ile gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmüştür. Sularımız, HES projeleriyle ticarileştirilmiştir. Dağlarımız taş ve maden ocakları ile tahrip edilmiş, GDO’lu hibrit tohumlarla gıda politikamız tamamen dışa bağımlı hale getirilmiştir. Meralarımızın yok edilmesiyle tarım ve hayvancılığımız bitme noktasına gelmiştir. Turizm adına ormanlarla kaplı kıyılarımızın betonlaştırılması devam etmektedir. Dünyayı çok büyük felaketlere götüren Küresel ısınma ve İklim değişikliği Ülkemiz için de çok büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Biz Edirne Kent Konseyi Gönüllüleri olarak bu durumun insan ve ekoloji lehine düzeltilmesi için halkımızın mücadelesini ve halkın seçtiği vekillerin de önderlik etmesini önemsiyoruz. Bu nedenle 24 Haziran günü yapılacak Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde seçilecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerinden aşağıdaki taleplerimize uygun davranmasını talep etmekteyiz.

Son beş yılda, kanunlar değiştirilerek yasallaştırılan çevre ve doğal alanlara yönelik yıkımlar derhal durdurulmalı, kanunlar, doğayı ve çevreyi eksiksiz koruyan bir yapıya çıkartılarak uygulama ve denetleme alanları genişletilmelidir.

Küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerin başında gelen ülkemizde, acil önlemlerin alınması gerektiği ortadadır. Bu nedenle acilen enerji tasarrufu ve doğa dostu teknolojilerin kullanılacağı Ulusal Enerji Master Planı yapılmalı ve uygulanmalıdır.

Sularımızın ticarileşmesine neden olan ve doğa katliamına dönüşen HES yatırımları durdurulmalı ve ülkemizi nükleer atık deposu haline getirecek olan Akkuyu, Sinop ve İğneada Nükleer Santral projelerinden derhal vazgeçilmelidir.

Küresel ısınmayı arttıran hava, toprak ve su kirliliğinde çok önemli payı olan karbon ve zehirli gazların emisyonları çok fazla olan mevcut Termik Santraller kapatılmalı, yeni termik santrallerin yapımına izin verilmemelidir. Bunun yanında enerji ihtiyacı için yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı arttırılmalıdır.

Toprak, orman, su kaynaklarının korunmasını amaçlayan ulusal planlar yapılmalıdır. Değerli topraklar üzerine kent, yol ve benzeri yatırımlara izin verilmemelidir. Tarımsal üretim ve tüketim kooperatifleri arttırılmalıdır. Meralar korunmalı, bunun için mera kanunu yeniden düzenlenmelidir. Yerli hayvancılığın geliştirilmesi ve hayvancılık tarımı teşvik edilmelidir. Vahşi sulamanın önüne geçilmeli yağmur suyunun sulamada kullanımının sağlanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Ulusal Çevre Sağlığı Eylem Planı bitirilerek Avrupa Birliği ile uyumlu hedef ve kısa, orta ve uzun vade tanımlarının yapılarak yaşama geçirilmelidir.

Biyoçeşitliliğin korunması için acil önlemler alınmalıdır. Trakya konumu gereği önemli bir coğrafyadır ve toprakları koruma altına alınmalıdır.

Planlanan yatırımlarda sadece Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED)ile yetinilmeyip Sağlık Etki Değerlendirme(SED) mevzuatına ve uluslararası sözleşmelere uyulmalıdır.

Özellikle bölgemiz; kıtaların ve kültürlerin kesiştiği, İstanbul gibi bir büyük kentin yakınında olması nedeniyle hem şanslı hem şanssızdır. Şanslıdır iş olanakları yakındır. Şanssızdır idareler tarafından arka bahçe olarak değerlendirilmektedir. Oysa bölgemiz İstanbul dâhil bölge kentlerinin tarımsal kaynağı olacak durumdadır. Bu nedenle verimli tarım toprakları yok edilmemeli, orman içlerine maden ve taş ocakları, doğalgaz boru hatları, uranyum arama faaliyetleri, deniz altı ve doğa ekolojisini yok edecek yatırımlar yerine hayvancılık ve tarım güçlendirilmeli, örgütlenmesi sağlanmalıdır.

Kentlerde bisiklet kullanımının sağlıklı ve verimli bir ulaşım modeli olduğu kabul edilerek yaptırımı olan yasalar çıkarılmalıdır.

Şehir suyu şebekelerinden kent halkının güvenli ve sağlıklı su içmesini sağlamak için çalışmalar yapılmalıdır. İnsan sağlığını olumsuz etkileyen pet şişeler yasaklanmalıdır.

Kentlerimizde Hava Kirliliği Haritaları oluşturulmalıdır. Toplu taşıma teşvik edilmelidir. Enerji etkin ve verimli kullanılmalıdır. Kirletici teknolojilerin kurulmasına izin verilmemelidir. Ağır ve hava kirliliği emisyonlarına neden olan sanayii tesislerinin yerleşim yerlerinin hâkim rüzgârları üstüne kurulması yasaklanmalıdır. Devlet eliyle yapılan kömür yardımlarının havayı kirletmesinin önüne geçilmesi için politikalar geliştirilmelidir.

Kent imar planlarının hâkim rüzgâr yönlerini ve cadde genişliğini hesap ederek yapılması sağlanmalıdır.

Edirne özeline indiğimizde ise kente dair çalışmalara duyarlı olmaları önem arz etmektedir. Kent Konseyi ve sivil örgütlerin kent kültürünü geliştirmede, kent değerlerini korumada yaptıkları çalışmalara katkı sunmaları, önerilerini meclise taşımaları önemlidir. Tarih ve Turizm kenti Edirne’nin çok kültürlü tarihini ortaya çıkaracak çalışmalar yanında 25 Kasım Stad alanının kent parkı olması, kent yeşil alanlarının kullanımının kamusal ve sağlıklı olması konularında yerel idarelerden çok kentliden yana tavır almaları gerekmektedir. Ülkelerin ve kentlerin ticari işletme gibi görülmesine, kentlerin haksız kazanım ve sermaye biriktirme alanı olarak algılanmaya başladığı günümüzde kentimiz Edirne’nin doğal, kültürel, tarihi zenginliğinden gelen birikimini korumak ve geliştirmek kentliler olarak bizlerin görevidir ki seçtiklerimiz de bu görevi yerine getirecek en etkin kişiler olmalıdır.

20.06.2018

Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu adına

Ziya Gökerküçük