İNSANA, KENTE VE DOĞAYA SAYGI BEKLİYORUZ

Malum coronavirüs nedeniyle bilim insanlarının önderliğinde devletimizin aldığı kararlar kapsamında kurallar var. Biz yurttaşlar olarak virüsün daha fazla çoğalmaması ve ölümlerin olmaması amacıyla bu kurallara uymaya çalışıyoruz. Yani toplumsal görevdeyiz. Görevi insanı, kentleri ve doğayı korumak olan ve adında ‘Çevre ve Şehircilik’ olan bakanlığımızdan saygı beklemek yurttaşlık hakkımızdır. Ama bakanlık yasalara rağmen insana, kentlere ve doğaya zarar vermeye devam etmektedir.
Trakya’nın kuş cenneti Gala Gölü Milli Parkı’nı anlamından koparıyor
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koruması altında olan ve kuşların en güzel yuvası Gala Gölü Milli Parkı doğallığından koparılıyor. Gala Gölü Milli Parkı, 511 bitki ve 517 hayvan türü olmak üzere toplam 1028 canlı türüne ev sahipliği yapan bir doğal habitattır. Sulak alanların çok bulunması nedeniyle kuş göç yolları olarak büyük bir öneme sahip. Milli Parktaki kuş tür sayısı 217’dir. Bu türlerin 46 türü yerli, 27 türü kış göçmeni ve 90 türü yaz göçmeni kuşlardır.
Gala Gölü Milli Parkı doğa yürüyüşlerinin yanı sıra özellikle kuş gözlemciliği açısından uluslararası önemdedir. 2017 yılı kış ortası su kuşu sayımlarında sahada 32.000’den fazla kuş sayılmıştır. Ayrıca içerisinde bulunan 12 km’lik yürüyüş parkurunda kuş sesleri eşliğinde yürüyüş yaparken şehrin bütün stres ve yorgunluğunu bıraktığımız bir cennettir.
Alınan kararı incelediğimizde bu bölgenin bir kısmına otoparklar, idari binalar, kafeterya, tuvaletler, sosyal alanlar, yöresel ürünlerin satılacağı pazar yerlerinin planlandığı görülmektedir.
Özellikle kentlimiz başta olmak üzere Trakya ve İstanbulluların uğrak ve konaklama yeri olan bölgede Gala Gölü kayda değer en önemli turizm yeri doğal zenginliktir. Burasının bozulmaması ve korunarak doğallığı içinde geliştirilmesi gerekmektedir.
FSRU
Keşan’a bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe sahillerinde kurulması planlanan FSRU gemi iskelesi’nin yapılmaması için yıllarca mücadele yapıldı. Hukuk ve bilim ısrarla Saros’u korumaya dair kararlar aldı. Gel gör ki adeta hukuku takmayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 21.04.2020 tarihinde şu duyuruyu yayınladı. “Edirne İli, Keşan İlçesi sınırları içerisinde Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. tarafından yapılması planlanan Saros FSRU Gemi İskelesi projesi ile ilgili 06.05.2020 tarihinde İDK Toplantısı gerçekleştirilecektir. ÇED Raporu ilgililere ve kamuoyuna duyurulur.”
Ülkede acil durum var. Bu nedenle özel durumlar dışında mahkemeler, ameliyatlar erteleniyor. Ama Saros’u yok edeceğini bildiğimiz gemi iskelesi çalışmaları ertelenmiyor. Oysa kazanılan mahkeme kararları, bilirkişi raporları tümüyle burada bu tesisin yapılamayacağı yönündedir. Hukukçular İDK süreci olması için sürecin baştan işletilmesi gerektiğini belirtiyor. Hukuk, doğa, bilim ve insandan yana bu kadar kazanımın varken bu ısrarı anlamakta zorlanıyoruz. Hukuku, bilimi ve doğayı yok sayarak birilerinin birilerine verdiği sözleri acilen yerine getirmesi telaşı mı vardır ki ‘Likit Doğalgaz Taşıma Yükleme Limanı’ projesi gündeme getiriliyor. Ülkemizin doğalgaz ihtiyacı yok. Bu acele niye
Yerel idareler ve seçilmişler göreve
Ankara’dan verilen bürokratik ve siyasi kararlara karşı yerellerin sesini duyurması zamanı geçmişti, geçmektedir. Bu nedenle yöremiz halkı adına görev alanlar 6 Mayıs günü yapılacak İDK toplantısına giderek bilirkişi ve hukuk kazanımlarını yetkililerin kulaklarına duyurmalı, görmelerini sağlamalıdır. Bu nedenle; Keşan ve Enez Belediyelerini, Sazlıdere ve Gökçetepe Muhtarlıklarını, Edirne İl Genel Meclisi başkan ve üyelerini bu tarihi kamu görevini yapmaya çağırıyoruz.
Bu nedenle önerimiz;
Günümüzde coronavirüs tipi salgınların doğal dengenin bozulması sonucunda olduğu tezleri tartışılmaktadır. Ne yazık ki bu durum gündemde iken bile doğaya zarar veren ve dolayısıyla insanda ve kent yaşamında olumsuzluk yaratan bu tür kararlar alınabilmektedir. Bu kararları, adı çevre ve şehircilik olan bir bakanlığın alması anormal bir durumdur ve bizlere acı vermektedir. Bakanlığa; kentleri ve doğayı insan yararına, doğallığı içinde korumak ve geliştirmek görevini hatırlatmak isteriz.
Gala Gölü kararından vazgeçilmesi ve Gölün doğallığının bozulmaması, Saros FSRU limanının da hukuk ve bilirkişilerin dediği gibi iptal edilmesidir. Öte yandan bu iki durum dışında da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratlarının ve siyasi karar vericilerinin bakanlığın adına uygun çalışmalarla gündeme gelmesidir.
27.04.2020
Edirne Kent Konseyi
Yürütme Kurulu