EDİRNE LAİK BİLİMSEL EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU 23-24 NİSAN PROGRAMI RAPORU

23 NİSAN 2022 – BELEDİYE MECLİS SALONU
ÇOCUKLAR KONUŞUYOR
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Edirne Belediyesi, Edirne Kent Konseyi, Veli-Der, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Edirne Çocuk Hakları Derneği, Eğitim-İş ve Eğitim Sen’in oluşturduğu ‘Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu’, Belediye Meclis Salonu’nda, ‘Çocuklar Konuşuyor’ etkinliği gerçekleştirdi.
Hacı İlbey Orta Okulu ve Gazi Osman Paşa Ortaokulu yanında değişik ilk ve ortaokullardan gelen öğrencilerden oluşan toplantı, Belediye Meclis Salonunda yapıldı.

Toplantının açılışını 75. Yıl İlkokulu’ndan Tacmin Saygın yaptı. Saygın toplantının amacını anlattı ve bize bu bayramı bırakanlara teşekkür etti.
İlkokul ve Ortaokul seviyelerinde düzenlenen “Sevgi” konulu öykü yarışmasında dereceye girenlerin isimlerini okuyan Tacmin Saygın kendilerini kürsü önüne davet etti.

İlkokullar arasında birinci; Özel Safir İlkokulu’ndan Mehmet Yusuf Lafçı, ikinci; 75. Yıl İlkokulu’ndan Tacmin Saygın ve üçüncü; Özel Filiz İlkokulu’ndan Asel Mina Karaca’ya ödülleri ve katılım belgeleri verildi.

Ortaokullar arasında birinci; Hacı İlbey Ortaokulu’ndan Nisa Gül, ikinci; Gazi Osman Paşa Ortaokulu’ndan Ekin Su Gavazoğlu ve üçüncü; Hacı İlbey Ortaokulu’ndan Naz Eylül Çakıroğlu’na ödülleri ve katılım belgeleri verildi.
Yarışmaya katılan diğer yirmi eser sahibinin de isimleri okundu ve hazır bulunanlara katılım bilgileri ile kitapları verildi.

İlkokullar düzeyinde; Kerem Egehan Akyol (Plevne İO), Semanur Işıklar (Mustafa Necati İO), Belinay Nur Tunç (Sokollu Mehmet Paşa İO), İrem Su Katırcı ( Mustafa Necati İO), Ecrin Erdin (İnönü İO), Bora İravil (Mustafa Necati İO), Ece Tanay Kanalan (Özel Filiz İO) VE Elif İpek (Özel Meriç İO)İ
Ortaokullar düzeyinde; Beyzanur İnanır ( K.Alper Yazoğlu OO), Bayramcan Oğul (Hacı İlbey OO), Ayaz Kın (Hacı İlbey OO), Erdal Kısaç (Hacı İlbey OO), Yaren Tamdoğan (Gazi Osman Paşa OO), Zeynep Gence (Gazi Osman Paşa OO), Beray Erge (İsmail Güner OO), Fulye Ölez (Gazi Osman Paşa OO), Utku Gül (Hacı İlbey OO), Esmanur Kurt (İsmail Güner OO), Sevgi Aslınur Altın (İsmail Güner OO) ve Hüma Ceren Gedik (Yusuf Hoca OO)

Ödül töreninden sonra “Çocuklar Konuşuyor” etkinliğine geçildi.
Oturum başkanlığını Gazi Osman Paşa Ortaokulu son sınıf öğrencisi Ayşe Ece Yavuz’un yaptığı toplantıda her öğrenci konuştu ve tartışmaya katıldı.
Gazi Osman Paşa Ortaokulu son sınıf öğrencisi Ayşe Ece Yavuz açılış konuşmasında Atatürk vurgusu ve çocukların haklarını kullanamamaktan sitem etti: “23 Nisan 1920’de Atatürk’ün bize armağan ettiği bayramın anlam ve önemi dolayısıyla toplanmış bulunmaktayız. Atatürk dünyada tek olan bu bayramı bize armağan etti. Buradan da anladığımız gibi Atatürk’ün tüm çocuklara çok değer verirdi. Onları sever ve saygı duyardı. Fakat biz günümüzde çocuklar olarak hak ettiğimiz değeri görmediğimizi düşünmekteyiz. Eğitim hakkı yaşama hakkı, barınma hakkı ve sağlık hakkı gibi haklarımızı kullanamamaktayız. Özellikle bugünlerde yaşanan Rusya- Ukrayna savaşında birçok çocuk yaşama hakkı başta olmak üzere diğer haklarını kullanamamaktadır. Ama bizim hala bunu düzeltmekle alakalı umudumuz var. Atatürk’ün de dediği gibi bizler geleceğin birer yıldızı, ışığıyız. Biz geleceğin yıldızları eğer şimdi hak ettiğimiz değeri görmez isek gelecekte ışığımızı kaybedebiliriz. Arkadaşlar şimdi sizlerin de fikirlerinizi merak ediyorum ve sizlere söz vermek istiyorum.”

Daha sonra söz alan çocuklar sırasıyla;
*Bizlere bayram armağan edilmiş bizlere sağlık, eğitim hakkı verilmiş, ama çocuk işçiler sorunu var ve bizler sağlıklı beslenme ve oyun haklarımızı kullanamıyoruz. Biz Atatürk çocukları olarak bunları sağladığımızda görevimizi yapmış olacağız.
*Rusya Ukrayna savaşı çocukların haklarını istismar ediyor. Savaşlar olmamalı çünkü en çok biz çocuklar zarar görüyoruz.
*Ukrayna’nın çocukları ölüyor, bir şey yapılmalıdır.

*Savaşta mağdur olan çocuklara yardım etmeliyiz. Onları korumalıyız ve savaş sona ermelidir.
*Atatürk’ün çocukları olarak savaşların olmadığı bir dünyayı özlüyoruz.
*Mustafa Kemal Atatürk yaşıyor çünkü onun yaptığı anlaşmalar bizi savaştan koruyor. Montrö Anlaşması olmasaydı savaşan tarafların gemileri Boğazdan geçecek ve biz de savaşa girmiş olacaktık.
*Ukrayna’daki çocukları ne olur koruyalım.
*Oyun hakkımız var ama kullanamıyor isek çalışmaya zorlanan çocukları düşünmeli ve yardım etmeli çalışmak zorunda kalmamalarını sağlamalıyız.

*Ailesinden şiddet gören çocuklar var. Bunlar olmamalı. Terkedilen, sokağa bırakılan, aç kalmış çocuklar olmamalı.
*Çocukları topluma kazandırmak için büyükler her şeyi yapmalıdır.
*Bu gün mağdur çocukların sıfır olması ve çocukların mutlu olduğu dünyayı Atatürk için istiyoruz.
*Ukrayna savaşı ve tüm savaşlar bitmeli. Yurtta barış dünyada barış olmalıdır.
*Çocuklar çalışmak istememelidir. Buna zorunlu kalmamalıdır.
*Savaşlar çocuk haklarını istismar ediyor.
*Savaşlarda zora düşen çocuklara yardımı biz barış içinde gelişerek yapıcaz. Savaşları barış isteğimiz sona erdirecektir.

*Çocukların sağlık hakkı ihmal edilmemeli, sağlık sistemi daha iyileştirilmeli ve ulaşılabilir olmalıdır.
*23 Nisan için Atatürk’e teşekkür ediyorum. Tüm çocuklar haklarını kullanabilen çocuklar olmalıdır. Ailelerimiz bile haklarımızı kullanmamızı engellemeye kalksa biz haklarımızı bilip kullanmalıyız.
*Gelecekten neler bekliyoruz sorusuna yanıt vermemiz gerekir. Beklediklerimizi hayata geçirmek için de mücadele etmemiz şarttır. Bunun için de haklarımızı bilmeliyiz.
*Gelecekten beklediklerim; özgürlük, doğal yaşamın korunması, mağdur çocuklara yardım.
*Kaybedince haklarımızın değerini anlarız. Bu nedenle Ata’mızın bıraktığı haklarımızı öğrenip kullanabilmeliyiz.
*102 yıl önce armağan edilen bayram ile haklarımız verildi. Bunları kullanmalıyız. Kullanamayanlar adına da mücadele etmeliyiz.

*Şiddet gören çocuklar olmamalı.
*Çocuklar olarak maalesef kendi kendimizi, yaşıtlarımızı da dışlıyoruz. Bu yanlış bir davranıştır.
*Çocuklar çocuk iken şiddet görürse gelecekte de şiddet uygular. Bu nedenle şiddet hiçbir zaman ve hiçbir yerde olmamalıdır.
*Savaşları konuşmaktansa onlara neden olan ortamları yok etmeliyiz. Bu da okumak, barışı savunmak ve bilgilenmekle olur.

*Eğitim, oyun, yeşil alan gibi çocuk ortamları dünyanın tüm çocuklarına eşit olmalı, herkes en iyi ortamlarda yaşamalıdır.
*Ülkemin geleceğinde maalesef savaş görüyorum. Çünkü üretim eksikliği var ve bunun sonucunda Pazar savaşı, paylaşım savaşı olabilir.
*Yoksulluk döviz kuru nedeniyle oluyor. Ham maddelerimizi sanayi malına dönüştürmeliyiz.
*Şiddet gören mutsuz olur ve mutsuzluk yayar.
*Beş konuda başarılı olmalıyız; 1-Aile ve toplum eğitimi, 2-Teknolojik gelişme, 3- Ticaret ve ekonomide üstünlük, 4- Adalette eşitlik, 5-Kültürümüzü ve tarihimizi sahiplenmek.
*Geri kalmışlığın sebebi dengesiz ekonomidir. Çocuklara daha çok kaynak ayırmalıyız.
*Eğitim seviyesi ve kalitesi nitelikli olmalı ve defter, kitap, kalem gibi her türlü eğitim materyallerine ulaşım kolay olmalıdır. Bunlar ucuz olmalıdır.
*Şükürcü olmamalıyız, daha iyisini yaratmalıyız.
*Pahalılık ortadan kalkmalıdır çünkü çocuklara zarar veriyor.
*Okullarımızda bağımlılık artıyor, buna çare bulunmalıdır.
*Bağımlılık özenti ve yalnızlığa dalmış, umutsuzluk anlarında başlıyor.

*Yollarımız kaliteli olmalıdır. Okulumuza hoplaya hoplaya gitmemeliyiz. Kent içi yeşillendirilmelidir. Annemin fotoğraflarından görüyorum geçmişte kentte yeşillikler çok fazlaymış. Düzenli yerleşim planları yapılmalıdır. Planlar kişilere uygun değil akıl ve bilime uygun olmalıdır.
*Kentimizde betonlaşma değil yeşillenme önde olmalıdır. Kaldırımlar kurala uygun ve yaya geçitler daha fazla olmalıdır. Kentler arabalar için değil bizler içindir.
*Engebeli yollar olmamalıdır.
*Sigara ve benzeri bağımlılık denetimleri artmalıdır. Yollarımız düzeltilmelidir. Okul kantinleri ucuzlatılmalıdır. Harçlığımız su ve tosta yetmiyor.

*Bağımlılık bir hastalıktır ve yasaklamalar yerine eğitim ve yönlendirmeye önem verilmelidir. Bağımlılık sorunlarla baş edememekten olmaktadır ve çocukların sorunları da çözülmelidir.
*Biz kendimiz de çevre kirliliği yaratıyoruz. Bu olmamalı ve yaşadığımız her alanı evimiz gibi temiz tutmalıyız.
*Kirlenme cahillikten oluyor. Eğitim ile kirletmemeyi öğrenebiliriz.
*Kentimizde doktor azlığı var, çok sıra bekliyoruz.
*Yollarımızı beton veya asfaltla değil daha doğal maddelerle yapmalıyız. Kaldırımlarımız daha kullanışlı olmalıdır.
*Yeşil alanlarımızı, oyun alanlarımızı arttırmalıyız.
*Duyarsız sürücüler var. Bizler araçlardan daha değerliyiz. Çevre ve hava kirliliğini yaratıcı durumlara son vermeliyiz.
24 NİSAN 2022 – SÖĞÜTLÜK ORMANI
OYUNLAR

Saat 13.00’te yazarlarımız Nurgül Ateş ve Başar Atarbay kitaplarını imzaladı. İmza sürecinde çocuklarla konuştular. Belediye Başkanı ve heyeti yazarlarımızı ziyaret ederek tebrik etti. Saat 14.30’a kadar bu söyleşi ve imzalar devam etti. Alana getirilen kitapların tümü öğrenciler tarafından sahiplenildi. İmza almadan giden çocuklar ve aileleri de oldu.

Saat 14.00’te Spor Alanında Sadrettin Beyin gözetiminde alanı çeviren tellerin dışına spor ve çocuklara dair sözleri kapsayan afişler asıldı. Yardımcı olmak üzere gelen Sadrettin Beyin büyük öğrencileri ve T.Ü. Eğitim Fakültesi’nden gelen Ebru Selçioğlu’nun öğrencileri yönetiminde oyunlar örneklendi. Örneklerden sonra katılımcı çocuklarla oyunlar denetimli şekilde pekiştirildi.

Tüm oyunlar gösterildikten ve denetimli olarak oynandıktan sonra isteyen çocuğun istediği oyunu arkadaşları veya aileleriyle oynayabileceği serbest bölüme geçildi. Yaklaşık bir saat süren bu bölümden sonra etkinliğe son verildi. Materyaller toplandı, afişler indirildi ve etkinlik alanı boşaltıldı.

SONRASINDA
Öykü yarışmasına eseri ile katılmasına rağmen 23 Nisan Cumartesi günü törene katılamayan öğrencilerin hediye ve katılım belgeleri Kezban Demir, Ziya Gökerküçük ve Ayhan Fırtına tarafından hafta içinde okullarına gidilerek verildi.