Edirne Kent Konseyi

DUYURULAR:

Güncel duyuru yok.



DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

05.06.2017
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

Edirne Kent Konseyi Kıyı, Çevre ve Yeşil Alan Çalışma Grubu olarak 2017 Dünya Çevre Günü nedeniyle yaptığımız değerlendirme ne yazık ki hiç de iç açıcı değildir. Dünyada çevre ve insan ilişkileri; sermaye sahiplerinin krizlerini aşmak için çevreyi sonsuz kullanma niyetinde olduğunu göstermektedir. ABD başkanı Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı dünyanın geleceğinin daha da kötüye gideceğini göstermektedir.

Karadeniz’in su ve ormnanlarını yok eden Hidroelektrik Santrallerle (HES) mücadelesi yıllardır sürmekte iken son yıllarda dünyanın son verdiği termik ve nükleer santrallerin ülkemizde kurulma anlaşmaları yanında ormanların maden işletmeleri için gözden çıkarılması da tehlikenin boyutunu göstermektedir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi TBMM komisyonundan geçen zeytinliklerin vali izniyle sanayi tesislerine açılması kararı dünyanın en önemli ve ilk besin kaynağının, tarım ülkesi olan coğrafyamızda, sonunun geldiğini acı bir durum olarak karşımıza çıkarmıştır. Dünya ve ülkemiz gibi bölgemiz de tehlike içindedir. Istrancalar başta olmak üzere bölgemizdeki dağların maden işletmeleri ile delik deşik olması ve su kaynaklarının kuruması; ülkemizin ayçiçeği ,buğday ve pirinç deposu olan bölgemizde, termik santraller ve nükleer santral planları bölgemizi tehdit etmektedir.

Kentimizde de olumsuzluklar birbiri ile yarışmaktadır. DSİ öncülüğünde yürütülen Meriç Taşkınlarından korunma projeleri Karaağaç Bölgesinin ekolojik yapısını değiştirecektir. Bu çalışma; iktidarın karalamaya çalıştığı kurtuluş savaşı kahramanlarının Lozan Anlaşmasında politik pazarlık başarısı sayesinde savaş tazminatı olarak kazandırdığı bu bölgemizin gelecek yıllarda bereketini yok edecektir. Kentten ve kentliden kaçırılan bu çalışmaları ilk günden beri sorgulayan Çalışma Grubumuza sağlıklı bilgi verilmemesi anlaşılır değildir. Dün olduğu gibi bu günde itiraz konularımız aynıdır.

Yapılan çalışma ile Meriç Nehri nehir olmaktan çıkmış ve Meriç Kanalı olmuştur. Su; kentliden koparılmış ve başta Söğütlük olmak üzere nehir kıyılarında oluşan kültürel, tarihi ve görsel geçmiş yok edilmiş ve betonlaştırılarak bugün hepimizin gördüğü rezalet ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Söğütlük alanındaki endemik bitki yapısı zarar görmüştür ve geri dönülmez zararlar oluşmuştur. Taşkın alanının yok olmasına neden olacak bu çalışmalar ile bölgenin bitki flora ve faunası bozulacak ve engellenen taşkın sonucunda bölge kuraklaşmaya başlayacaktır. Ki bunun sonucunda gelecek yönetimlerin bu bölgeyi imara açmasına bile olanak sağlanacaktır. Oysa yapılan çalışma mevcut Kıyı Yasası ve mevzuatlara aykırıdır.

Yapılan çalışmalar Meriç Nehri su yaşamını tehdit etmiş ve bozmuştur. Nehir canlılarının doğal yaşamı kadar kara canlılarının da suya erişimi engellenerek doğal yaşam zarar görmüştür. Tüm bunları yanında tarihi Meriç Köprüsünün zarar gördüğü ve göreceği de açıktır. Meriç Nehri’nin coğrafi ve doğal yapısı bozularak estetik ve doğallıktan yoksun bir inşaat ürünü kanala dönüştürüldüğü ve turizmi olumsuz etkilediğini de kimse inkâr edemez.

Kente zarar veren bu çalışma iktidar tarafından siyasi bir çalışma olduğu kadar, Edirne üzerinden birilerine para aktarma çalışmasıdır. Kentlinin tarihine, kültürüne, yaşamına da bir darbedir. Bu süreçte kentliler olarak tepkimizi zamanında ve yerinde gösteremediğimiz, yerel yönetimin gönülsüz muhalefeti sonucunda çocuklarımıza anlatacak hikâyelerimiz masal şeklinde olacaktır.

Tüm bu gelişmeler olurken kentin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na müdürlük olarak bağlanan Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu siyasi iktidarın hizmetinde olduğunu kanıtlamıştır. Sadece bu konuda değil; Edirne Sümbülü başta olmak üzere endemik bitkilerin bulunduğu 650 yıldır korunan tarihi Saray İçi ve Tavuk Ormanı bir projeye kurban edilip Tavuk Ormanı’na beton yürüyüş yolu yapılırken veya Trakya’daki diğer bölgelerde oluşan tabiat katliamlarında da sessizliğini korumuş ve üç maymunu oynamaya devam etmektedir.

2017 Dünya Çevre Günü dünyadan, ülkemizden, bölgemizden ve kentimizden güzel haberler vermek ve çocuklarımıza hatıralarımızı anlatmak isterdik. Ama bilelim ki bunu yapamıyor isek sorumlusu bizleriz, bizlerin sessizliğidir. Kentin mimari yapısı bozulurken, tarım topraklarına TOKİ inşaatları yapılırken, sularımız sanayi atıkları veya tarımsal girdilerle zehirlenirken, kent içine AVM’ler yapılırken olan sessizliğimzi bu gün şikayetlere dönüşmüştür. Yazmaya ve uyarmaya çalıştığımız konularda da bu gün aynı sessizliğimizi sürdürdüğümüzde yarın pişman olmanın ve şikayet etmenin anlamı kalmayacaktır.

Sesimizi birleşerek çıkarmadığımızda kentimiz de, beölgemiz de, ülkemiz de, dünyamız da yaşanacak durumdan çıkacaktır. Oysa bizler bugünleri dedelerimizden miras değil çocuklarımızdan devir aldık.

05.06.2017

Ziya Gökerküçük

Edirne Kent Konseyi (Başkan)

(Kıyı, Çevre ve Yeşil Alanlar Çalışma Grubu)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.