Edirne merkeze bağlı Musabeyli köy merasına TOKİ konutları yapılacağı duyumları üzerine Musabeyli köylüleri, Köy Muhtarı Kamil Ekici ile birlikte, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri Kent Konseyi’nde bir araya gelerek, ‘Meramıza dokunmayın’ dedi. Basın açıklamasını Kent Konseyi Başkanı Nihat Çolak yaparken, Köy Muhtarı Kamil Ekici de, “Mera bizim olmazsa olmazımız, mera can damarımız. Bizler 62 yıl mera davası güttük, şimdi de gelecek mücadelesi veriyoruz. Tüm köy halkı ve doğal yaşamı savunanlar bu projeye de karşıyız” dedi.

Kent Konseyi Başkanı İnşaat Mühendisi Nihat Çolak yaptığı açıklamada, mera vasıflı taşınmazlarda vasıf değişikliğinin yapılması için bir yazı ile Edirne İl Özel İdaresi’ne müracaat yapıldığını hatırlattı. Çolak, “Edirne kamuoyunu yakından ilgilendiren ve Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile başlatılan ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığınca; Türkiye genelinde yürütülen ‘Sosyal Konut, İlk Evim Arsa ve İlk İşyerim Projesi’nde kullanılmak üzere İlimizde de Musabeyli Köyü’nde 102 ada 350 parsel, 103 ada 179 parsel, 112 ada 34 parsel numaralı mera vasıflı taşınmazlarda vasıf değişikliği yapılması için Edirne İl Özel İdaresi’ne müracaat yapıldı” diyerek bu durumun neden kabul edilemez olduğunu şöyle açıkladı.

MERA TOKİ PROJESİNE FEDA EDİLEMEZ
“Musabeyli köyümüz; Edirne merkeze 12 km uzaklıkta, geçimini bitkisel üretim ve hayvancılık ile sağlayan 145 çiftçi ailesinin yaşadığı bir köydür. Ayrıca 600′ e yakın büyükbaş ve 2 bin civarında da küçükbaş hayvanın bulunduğu, hayvansal üretimin yaygın olarak yapıldığı bir köyümüzdür. TOKİ’nin yukarıda bahsedilen proje kapsamında bu köyümüzde mera vasıflı 3 parselde yaklaşık 1.107.000 m2 alanda rezerv arsa oluşturmak amacıyla girişimde bulunması, ne bizler, Kent Konseyi’ni oluşturan bileşenler olarak, ne de Musabeyli Köylüleri olarak kabul edilemez.

Yaptığımız görüşmelerden ve Sayın köy muhtarımızdan aldığımız bilgilere göre yaklaşık 2 bin 700 dekar merasının bin 110 dekarında vasıf değişikliği ile arsa üretilerek yapılaşmaya açılacağı anlaşılmakta. Bu kadar mera alanın arsa olarak kullanılması ile köyde hayvancılık tamamen bitecek ve köyün etrafı beton yığınları ile dolacak. Köyümüze ait mera ve etrafındaki tarım arazileri zamanla ranta açılacak. Bu olay kabul edilemez ve meralarımız sadece hayvancılık yapılması için kullanılan birer otlakıyedir. Mera olarak da kalmalıdır. Tarım alanları ve meralarımız beton yığınlarına dönüşmesin.

Bizler, Edirne Kent Konseyi bileşenleri olarak geçimini tarım ve özellikle hayvancılık ile sağlayan Musabeyli köylülerimizin yanındayız. Meralarının vasıf değişikliği yapılarak arsaya ve ranta dönüştürülmesine karşıyız. Meralarımız köylülerimizindir ve köylülerimizin kalacaktır. Meralarımız sadece köylülerimizin hayvanları için yaşam alanları değil, aynı zamanda arıların, böceklerin, tavşanların ve tüm yaban hayatının da yaşam alanlarıdır.

Bunun için de meralarımız ve ormanlarımız yapılaşmaya açılmamalı, amacı dışında kullanılmamalı ve mera olarak kalmalıdır. Edirne Milletvekillerine de sesleniyoruz, sesinizi duymak istiyoruz. Bir açıklama yapın, her partiden millet vekillerine sesleniyoruz bilginiz var mı, bu konuda ne diyorsunuz? Bizler bu konunun takipçisiyiz, olmaya da devam edeceğiz.”

MUSABEYLİ KADINLARI : DOĞAL SÜT, DOĞAL BAL YOK EDİLECEK
Toplantıya katılan köy kadınları da söz alarak konuşmalar yaptı. “Hayvanlarımızı nereye salacağız nerede otlatacağız, yem pahalı her kes hesabını kitabını yapsın, sonra süt pahalı peynir pahalı diyorlar. İşte bu yüzden pahalı, biz köy halkı olarak meramızı jandarma ve asker her geldiğinde çoluk çocuk kadın erkek hep savunduk traktörler ile kamyonlarımız ile meramıza dokunmayın süt ve süt ürünlerinin kalitesi açısından çok önemli. Bu proje olursa, süt ve süt ürünleri doğal olmayacak artık doğal bal kalmayacak, her şey daha da pahalı olup her şey ithal olacak. Bizler, köyümüze meramıza böyle bir proje istemiyoruz” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

AYTEN EREN : MERALARIN DEĞERİ ÖLÇÜLEMEZ
Toplantıda Çevre Gönüllüleri Derneği adına konuşan Başkan Ayten Eren de ‘ meraların dünyamızın en önemli bitkilerini oluşturan ve binlerce yılda oluşan yapılar olduğunu, yeni bir mera oluşmasının binlerce yıl sürdüğünü kaydetti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na da seslenen Eren, ”Bunların yaşanan iklim krizinden haberleri yok mudur ki meralarımızı taş ocaklarımıza verip darmadağın ediyorlar, böyle kaç tane meramız gitti. Büyük bir iklim krizi geliyor. Bakın yağmur yağmıyor kuraklık var, bunların farkındayız. Doğal yapılarımızı yıkıp oralara betonlar döktükçe maden ocakları taş ocakları açtıkça doğanın dengesini bozuyoruz altındaki su kaynaklarını kaçırıyoruz” diyerek meraların ne kadar değerli olduğunu şu sözlerle anlattı.

“Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği izinlerle meraların şirketlere ot bedeli karşılığında verilmesi nedir? Ot bedeli dediğimiz bin yılda oluşmuş meraların değerinin karşılığı mıdır ki şirketler inşaat yaparken ocak açarken yıkıp geçiyor. Meralarımız düşündüğümüzden çok daha değerli. Aslında ecza bitkilerinin olduğu arıların konakladığı çicekler ve tozlaşmayı da sağlayan bitkiler var meralarda. Bu projeler doğal yaşamı, tarım ve hayvancılığı bitirecektir.”